17 Ağustos 1999 depremi ve HAARP projesi teorisi hakkında

Grafik Tasarım - Beykent Üniversitesi - 1990 doğumlu, grafik tasarım, 3D modelleme, yazılım ve animasyonla ilgilenir. Ayrıca Grafikbu.com'da grafik tasarım hizmetleri verir.

Benim köşem Notlarım

17.08.2016

1.433

A⁺

A^-

17 Ağustos 1999 03:02.. “Sesimi duyan var mı?” 17 yıl oldu..

Benim hatırladıklarım ilginç noktalar, 1999 depremi öncesi ve sonrası

17 Ağustos’ta ben uyurken olmuştu bu deprem hatta yataktan yere düşmüşüm daha sonra neden dışarı çıkıyoruz ne oldu, neden elektrikler kesik? neden dışarıdaki insanlar ağlıyor ve radyodan haber dinliyor gibi kafamda soru işaretleri olmuştu ilk başta.

Çünkü ömrüm boyunca hiç böyle bir felakete tanık olmamıştım nereden bilecektim ki deprem olmuş henüz 8,5 yaşındaydım. Ancak 1 gün önce 16 Ağustos 1999’da hava çok sıcaktı, öyle sıcaktı ki sanırım hayatımda ilk kez bu kadar sıcak hava yaşamıştım. Abartmıyorum, hatta babaannem bana dışarıda damacanaya su doldurup getirmemi isterken 1-1,5 dakikalık hedefin yarısına kadar bile gidemiyordum, hayır tembellikle falan da alakası yoktu, gerçekten yakıcı bir sıcaklık vardı hatta kuzenim de gelecekti o da sıcak havadan etkilendiği için gidemedik su almaya. Aynı gün akşam saatlerinde gökyüzünde renk değiştiğini fark ettim. Annem yanımdaydı, yukarıda kırmızımsı bir ay vardı, “ay neden kırmızı olmuş?” diye sorduğumda annem de şaşırmış haliyle aya bakıyordu. Çok sıcak bir gündü ve geceleyin arkadaşlarımla dışarıda oturduğumuzda gökyüzünde, her zaman göremeyeceğimiz kadar yüz binlerce yıldız görülüyordu. (1999 depremi öncesi görülen bu yıldızlara ben şahit oldum bunun gibi iddiaları kabul ediyorum)

Daha önce böyle bir şey görmemiştik tabi şunu biliyoruz ay rengi değişmez, önündeki gökyüzünün rengi değişir. Ayı böyle kırmızımsı görmek gerçekten ilginçti annem de ilk kez böyle bir görüntüye tanık olmuştu. Teoriye gelecek olursak, HAARP projesi gibi teorilerde gökyüzü rengini ve hava şartlarını değiştirdiğini görüyoruz. Şili, Haiti,Japonya ve Van depremleri öncesi de gökyüzü renginin değiştiğine şahit olanlar olmuştur. Bir Şilili muhabir ABD’de yayın yapan CNN’e deprem hakkında bilgi verirken, deprem öncesi gökyüzü renklerinin de değiştiğini fark ettiğini söylemiş ama CNN haber sunucusu bunu görmezden gelip konuyu değiştirmişti.

Bu tarz depremleri oluşturabilecek silahların var olduğu iddia ediliyor. ABD, Alaska eyaletinde bulunan , insanların ulaşamayacağı yerde konumlanan, üzerinden uçuş yapılması yasak olan bu yerde HAARP (High Frequency Active Auroral Research Program) yani Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı adında bir proje var, bu projeyi kuran da bir tanıdık isim, Nikola Tesla. Ancak şu ne kadar gerçek bilmiyorum; Nikola Tesla, bir gün cebinde olan cihazla New York’ta bulunan bir inşaata girdi. Cihazı binanın çelik kirişlerinden birine bağladı.. Cihaz çalıştıktan sonra çelik yapı sallanmaya başladı, sallantı öyle bir halt aldı ki, inşaat işçileri en alt kata yığıldılar. Polisler gelene kadar adam cihazı cebine koyup kaçtı (ne kadar doğru bilmiyorum ama bazı kaynaklardan birkaç kez işittim).

Bu HAARP’ın gerçek amacı tam olarak bilinmese de, ABD ordusu ve Alaska Üniversitesi tarafından yönetilen, harcadığı yüksek enerji ile ile dünya üzerinde olan iklimi, hava şartlarını değiştirme,kuzey kutupları eritme, deprem oluşturabilme gibi gücüne sahip olduğu iddia ediliyor.Bu bir teoridir, yani benim bu silahlarla deprem oluşturulduğuna inandığımı ifade etmez, sadece o gün yaşadığım anların bu teorilerle bir benzerlik olduğunu farkındayım, belki o gün sizler de aynı şeylere tanık olmuş olabilirsiniz. HAARP ya da başka bir silahla ne kadar bağlantısı var, deprem oluşturabilecek kadar güçlü bir enerji mi bilemeyeceğiz. Ancak şu gerçek ki, Türkiye tam bir deprem ülkesi, fay hattı çok, dağlar diğer ülkelere göre oranla çok, tabi bununla beraber depremlerin olma ihtimali de yüksek dolayısıyla bu olayların HAARP adlı proje tarafından yapılmış olması bence düşük ihtimal. Bence bir ülkenin gözü başka ülkedeyse hedefi o ülkenin yönetimi olur, suçsuz halkı değil. Sanırım 1999 depremi 7,4 büyüklüğündeydi, umarım dünyanın herhangi bir yerinde bir daha böyle tehlikeli depremler olmaz.